Manifest Destiny...
Manifest Destiny'i türkçeye çevirmeye çalışsak herhalde değiştirilemez, kesin, nihai kader gibi bir anlam çıkar...Bu deyim Amerika için cok büyük anlam teşkil eder..1830 lu yıllarda Newyork'lu bir gazeteci tarafından irdelenen bu deyim daha sonra pek konuşulmamıştır..İnanışa göre Manifest destiny,Amerika'nın büyümesi, güçlenmesi ve dünya üzerinde etkin ve belirgin bir rol oynayabilmesi için daima ve sürekli fiziksel olarak batıya doğru büyümesini veya hareket etmesini gerektiren ilahi bir emirdir..Şimdi şöyle bir bakalım
Cristof Colomb Amerika'ya kıtanın batı tarafından varmıştır.Daha sonra kızılderililerle mücadele ederek onlar batıya doğru sürüklenmiş ve en sonunda kıtanın en batısına yani pasifik okyanusuna ulaşılmıştır.. Bundan sonra Amerika batıdaki ilk komşusu olan Japonya ile savaşmıştır,daha sonra Kore,Wietnam,Afganistan,Irak ile savaşılmıştır ve görünüşe görede sırada İran vardır.Hep sıra ile batıya doğru bir ilerleme vardır..
Görüldüğü gibi hep Amerika'nın alttan ve üstten kendi enleminde (paralelinde) ve batısında olan ülkeler ile sıkıntı yaşanmıştır.Ülkenin kuzeyindeki (Rusya Kanada )ve güneyindeki (Brezilya,Arjantin,Küba,colombia..) gibi ülkeler ile asla savaş manasında bir çatışmaya girilmemiştir.Bunun tek istisnası Almanya'dır ve bencede bunun sebebi şudur..
Bu batıya ilerleme nereye kadar devam edecektir? Bana göre İran son duraktır,çünkü Amerika'ya Cristof Colomb ulaştığı için,Amerika; kıta Avrupa'sını ve İspanya Afrika bağlantısı yüzünden Afrika'yı biliçaltındaki kültürel genlerinde kendi akrabaları ve ataları saymaktadır ve onlar ile savaşması söz konusu olamaz ve bu yüzdendir ki, Hitler Avrupa'yı ele geçirmeye kalktığında ilk ve tek manifest destiny haricindeki müdahalesini bu ülkeye yapmıştır..
Ne hayaller görüyorum bunuyorum sanırım :)
0 yorum:
Yorum Gönder